|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
bir sonraki yıl |
following year n.
|
|
The following year this figure was down to 4.1 years and at the end of last year we were down to 3.66 years.
Bir sonraki yıl bu rakam 4.1 yıla düşmüştü ve geçen yılın sonunda 3.66 yıla geriledik.
More Sentences
|
2 |
General |
bir önceki yıl |
previous year n.
|
|
This is an increase over the previous year.
Bu, bir önceki yıla göre bir artıştır.
More Sentences
|
3 |
General |
bir yıl daha |
another year n.
|
|
I'd have waited another year if I'd had to.
Mecbur kalsaydım bir yıl daha beklerdim.
More Sentences
|
4 |
General |
bir yıl daha |
one more year n.
|
|
Let's give it one more year.
Ona bir yıl daha verelim.
More Sentences
|
5 |
General |
bir yıl sonra |
a year later adv.
|
|
And Walesa, who was a dissident, also visited Parliament a year later as President of Poland.
Muhalif Walesa da bir yıl sonra Polonya Cumhurbaşkanı olarak Parlamento'yu ziyaret etti.
More Sentences
|
6 |
General |
bir yıl sonra |
one year later adv.
|
|
This also means that we will receive some of this money back one year later.
Bu aynı zamanda bu paranın bir kısmını bir yıl sonra geri alacağımız anlamına da geliyor.
More Sentences
|
7 |
General |
bir yıl önce |
a year ago adv.
|
|
We had a similarly dramatic situation a year ago in East Timor.
Bir yıl önce Doğu Timor'da da benzer şekilde dramatik bir durumla karşılaşmıştık.
More Sentences
|
8 |
General |
bir yıl önce |
one year ago adv.
|
|
It approved this report exactly one year ago, almost unanimously.
Bu raporu tam bir yıl önce neredeyse oybirliğiyle onayladı.
More Sentences
|
9 |
General |
belirli bir süre için her yıl ödenen ve emek karşılığı olmayan maaş |
annuity n.
|
|
10 |
General |
her yıl değişik bir tarihe rastlayan yortu |
movable feast n.
|
|
11 |
General |
krizden bir yıl sonra |
a year after the crisis n.
|
|
12 |
General |
bir kuruluş vb'nin 25. yıl dönümü |
silver anniversary n.
|
|
13 |
General |
007 ile biten herhangi bir yıl (2007 vb) |
bond year n.
|
|
14 |
General |
dört yılda bir gelen ve 366 gün olan yıl |
leap year n.
|
|
15 |
General |
başarılı bir yıl |
a vintage year n.
|
|
16 |
General |
hindistan’da 600 yıl boyunca varlığını sürdüren bir katiller ve hırsızlar tarikatı |
thuggee n.
|
|
17 |
General |
avrupa ve kuzey amerika'ya ait olan bir yıl yaşayan ot türü |
shadflower n.
|
|
18 |
General |
bir yıl içinde bin kişiye düşen canlı doğum sayısı |
natality n.
|
|
19 |
General |
bir yıl içerisinde gerçekleşen olayların kaydı |
annal n.
|
|
|
20 |
General |
sondan bir evvelki yıl |
penultimate year n.
|
|
21 |
General |
bir yıl yaşayan bitki |
annual n.
|
|
22 |
General |
ingiliz kraliçesi ya da kral tarafından her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verilen özel paralar |
maundy money n.
|
|
23 |
General |
bir buçuk yıl |
one and a half year n.
|
|
24 |
General |
önemli bir olayın 150. yıl dönümü |
sesquicentenary n.
|
|
25 |
General |
(bütçe vb.) bir yıl içinde eşit zaman birimlerine paylaştırma |
calendarization n.
|
|
26 |
General |
(bütçe vb.) bir yıl içinde eşit zaman birimlerine paylaştırma |
calendarisation n.
|
|
27 |
General |
hindistan'da 600 yıl boyunca varlığını sürdüren bir katil ve hırsız tarikatı |
thuggeeism n.
|
|
28 |
General |
bir manastır cemaati tarafından her yıl karnavalvari bir şekilde seçilen sahte başrahip |
abbot of misrule n.
|
|
29 |
General |
ölümden bir yıl sonraki anma töreni |
a year's mind n.
|
|
30 |
General |
her yıl galler şair ve müzisyenlerinin katılımıyla gerçekleşen bir festival |
eisteddfod n.
|
|
31 |
General |
aralıksız bir yıl çalışan saat |
year clock n.
|
|
32 |
General |
bir milyar yıl |
eon n.
|
|
33 |
General |
ingiliz kraliçesi ya da kral tarafından her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verilen özel paralar |
maundy n.
|
|
34 |
General |
ingiliz hükümdarının her yıl paskalya öncesi perşembe günü geleneksel bir törenle fakirlere verdiği gümüş sikke veya para |
maundy coins n.
|
|
35 |
General |
merhumu cenazeden bir ay veya bir yıl sonra ağıtla anma |
mind n.
|
|
36 |
General |
iki yıl üst üste ekilen bir arazi |
hook n.
|
|
37 |
General |
miladi takvimde bir yıl |
gregorian year n.
|
|
38 |
General |
yıl dönümünde kiliseye adanan, ingiltere'nin kırsal yerlerinde kutlanan eski bir dini kutlama |
rush-bearing n.
|
|
39 |
General |
dini veya resmi bir bayramın yıl dönümü |
festi-val n.
|
|
|
40 |
General |
her yıl düzenlenen bir edebiyat ve gazetecilik ödülü |
pulitzer n.
|
|
41 |
General |
her yıl düzenlenen bir edebiyat, gazetecilik ve müzik ödülü |
pulitzer prize n.
|
|
42 |
General |
bir yıl için hesaplamak |
be annualized v.
|
|
43 |
General |
(bir yerin) düşman işgalinden kurtuluşunun ...'nci yıl dönümünü kutlamak |
celebrate the ...th anniversary of ...'s liberation from enemy occupation v.
|
|
44 |
General |
iyi bir yıl geçirmek |
have a good year v.
|
|
45 |
General |
kötü bir yıl geçirmek |
have a bad year v.
|
|
46 |
General |
bir yerde bir yıl geçirmek |
spend a year in somewhere v.
|
|
47 |
General |
bir yıl uzaklaştırma almak |
be held back a year v.
|
|
48 |
General |
(bütçe vb.) bir yıl içinde eşit zaman birimlerine paylaştırmak |
calendarize v.
|
|
49 |
General |
(bütçe vb.) bir yıl içinde eşit zaman birimlerine paylaştırmak |
calendarise v.
|
|
50 |
General |
bir yıl boyunca saklanan |
overyear adj.
|
|
51 |
General |
bir sonraki yıl için tutulan |
overyear adj.
|
|
52 |
General |
bir yıl boyunca muhafaza edilen |
overyear adj.
|
|
53 |
General |
bütün bir yıl |
all year round adv.
|
|
54 |
General |
bir yıl aradan sonra |
after a period of one year adv.
|
|
55 |
General |
son bir yıl içinde |
in the recent year adv.
|
|
56 |
General |
son bir yıl içerisinde |
in the recent year adv.
|
|
57 |
General |
bütün bir yıl boyunca |
for a whole year adv.
|
|
58 |
General |
her yıl seatle, washington'da düzenlenen bir sanat fuarı/etkinliği |
amdef (art music dance entertainment fashion) abrev.
|
|
Phrasals |
|
59 |
Phrasals |
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak |
stay on after something v.
|
|
60 |
Phrasals |
bir olaydan sonra ...(ay/yıl vb) daha yaşamak |
linger on after something v.
|
|
Phrases |
|
61 |
Phrases |
önümüzdeki bir kaç yıl boyunca/süresince |
for the next few years expr.
|
|
62 |
Phrases |
önümüzdeki bir kaç yıl için |
for the next few years expr.
|
|
63 |
Phrases |
sağlıklı ve mutlu bir yıl dileğiyle |
wishing you a healthy and happy new year expr.
|
|
64 |
Phrases |
takip eden bir yıl içinde |
in a rolling year expr.
|
|
Proverb |
|
65 |
Proverb |
bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var |
a cup of coffee commits one to forty years of friendship
|
|
66 |
Proverb |
bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır |
a cup of coffee commits one to forty years of friendship
|
|
67 |
Proverb |
bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var |
a cup of coffee commits one to forty years of friendship
|
|
Colloquial |
|
68 |
Colloquial |
müthiş bir yıl |
big year n.
|
|
69 |
Colloquial |
karlı bir yıl |
big year n.
|
|
70 |
Colloquial |
her yıl gerçekleşecek bir etkinliğin ilki |
first annual n.
|
|
71 |
Colloquial |
bundan bir yıl sonra |
a year from now expr.
|
|
Idioms |
|
72 |
Idioms |
bir yıl ara vermek |
take a year off v.
|
|
73 |
Idioms |
bir gün, yıl, ay vb. önce |
before last expr.
|
|
Speaking |
|
74 |
Speaking |
hepimiz bir sonraki yılın daha iyi bir yıl olmasını ümit edelim |
let's all hope next year is better expr.
|
|
75 |
Speaking |
sadece bir yıl kalacaktık |
we were only going to stay a year expr.
|
|
Trade/Economic |
|
76 |
Trade/Economic |
bir yıl içinde ödenecek olanlar |
amounts becoming due and payable within one year n.
|
|
77 |
Trade/Economic |
bir yıl içerisinde ticari borçluların borçlarından düşülen miktarlar |
amounts written off trade debtors receivable within one year n.
|
|
78 |
Trade/Economic |
bir yıl içinde dış dünyadan ülkeye giren veya ülkeden dış dünyaya giden kısa ve uzun vadeli tüm sermaye akımları arasındaki fark |
balance on the capital account n.
|
|
79 |
Trade/Economic |
bir yıl içinde ödenecek borçlar |
current maturity n.
|
|
|
80 |
Trade/Economic |
bir yıl içinde ülkenin dış dünya ile yaptığı tüm ekonomik işlemlerin sistematik bir biçimde tutulan kaydı |
balance of international payments n.
|
|
81 |
Trade/Economic |
çeşitli alıcıların bir satıcıya olan ve bir yıl içinde tahsil edilmesi beklenen borçların toplamı |
accounts receivable n.
|
|
82 |
Trade/Economic |
duran varlıklar ve bir yıl sonunda alınacak miktarlar |
fixed assets and amounts receivable after one year n.
|
|
83 |
Trade/Economic |
fiyat düzeyinin iki katına çıkması için gerekli yıl sayısının hesaplanmasında bir yöntem |
rule of 70 n.
|
|
84 |
Trade/Economic |
tamamı bitirilinceye kadar her yıl bir kısmı geriye ödenen tahvil |
serial bond n.
|
|
85 |
Trade/Economic |
tamamı bitirilinceye kadar her yıl bir kısmı itfa edilen tahvil |
serial bond n.
|
|
86 |
Trade/Economic |
faydalanan kişilere her yıl varlıkların sabit bir yüzdesini veren hayır vakfı |
unitrust n.
|
|
87 |
Trade/Economic |
vergi tahmini düşük çıkan mükellefin belirli bir yıl için ödemesi gereken fazladan vergi |
declaration of estimated tax n.
|
|
88 |
Trade/Economic |
bir yıl vadeli |
with one-year maturity adj.
|
|
89 |
Trade/Economic |
bir yıl geri ödemesiz |
one year non-refundable expr.
|
|
Law |
|
90 |
Law |
20 yıl ile müebbet arasında bir ceza |
20-years-to-life n.
|
|
91 |
Law |
bir fiilin gerçekleştirilmesi için izin verilen bir yıl bir günlük yasal ara |
year and a day n.
|
|
Politics |
|
92 |
Politics |
her yıl mayıs'ın son pazartesi günü savaşta ölen askerlerin anıldığı bir amerikan bayramı |
confederate memorial day n.
|
|
93 |
Politics |
her yıl irlanda'nın dublin kentinde düzenlenen, galcenin kullanımının teşvik edilmesini amaçlayan bir toplantı |
oireachtas n.
|
|
94 |
Politics |
abd savunma bakanlığı'nın yasal bir görev olarak genelkurmay başkanına her yıl gönderdiği, acil durum planlaması için izlenecek politikaları içeren yazılı kılavuz |
contingency planning guidance n.
|
|
95 |
Politics |
abd savunma bakanlığı'nın yasal bir görev olarak genelkurmay başkanına her yıl gönderdiği, acil durum planlaması için izlenecek politikaları içeren yazılı kılavuz |
cpg (contingency planning guidance) n.
|
|
Technical |
|
96 |
Technical |
bir yıl süren |
yearlong adj.
|
|
Informatics |
|
97 |
Informatics |
her yıl düzenlenen ve yazılım tasarımlarını konu alan bir konferans |
plop (pattern languages of programs) abrev.
|
|
Biology |
|
98 |
Biology |
bir buçuk milyon yıl önce afrika'da yaşayan insana benzeyen hominid |
zinjanthropus n.
|
|
99 |
Biology |
peri halka mantarı ile ilişkilendirilen, her yıl çapı büyüyen süslü bir bitki örtüsü halkası |
fairy ring n.
|
|
Astronomy |
|
100 |
Astronomy |
bir milyar yıl |
aeon n.
|
|
101 |
Astronomy |
yıldızın bir yıl içerisinde yükselerek veya alçalarak yaşadığı değişim |
annual variation n.
|
|
102 |
Astronomy |
(mısır'a özgü) 365 gün 6 saatlik bir yıl |
sothiac year n.
|
|
103 |
Astronomy |
(mısır'a özgü) bir yıl |
sothiac year n.
|
|
104 |
Astronomy |
(mısır'a özgü) 365 gün 6 saatlik bir yıl |
sothic year n.
|
|
105 |
Astronomy |
(mısır'a özgü) bir yıl |
sothic year n.
|
|
Zoology |
|
106 |
Zoology |
30 ila 50 milyon yıl önce kuzey amerika ve avrupa'da yaygın olan, meyve ve böceklerle beslenen soyu tükenmiş bir primat grubu |
omomyid n.
|
|
107 |
Zoology |
30 ila 50 milyon yıl önce kuzey amerika ve avrupa'da yaygın olan, meyve ve böceklerle beslenen soyu tükenmiş bir primat grubu |
omomyid group n.
|
|
Botanic |
|
108 |
Botanic |
bir yıl yaşayan tropikal tırmanıcı bitkilerin herhangi biri |
rag gourd n.
|
|
109 |
Botanic |
abd'nin güneyine özgü, siyah kiraz benzeri meyveleri olan ve her yıl yaprak döken bir ağaç türü |
sugarberry (celtis laevigata) n.
|
|
110 |
Botanic |
yaz ortasında küçük çiçekler açan ve her yıl çiçek açtıktan sonra ölen bir bitki cinsi |
astrantia n.
|
|
111 |
Botanic |
bir yıl çok, bir yıl az meyve verme |
biennial bearing n.
|
|
112 |
Botanic |
peri halka mantarı ile ilişkilendirilen, her yıl çapı büyüyen süslü bir bitki örtüsü halkası |
fairy circle n.
|
|
113 |
Botanic |
bir yıl ömrü olan bir sinirotu |
hartshorn plantain (plantago coronopus) n.
|
|
114 |
Botanic |
yapraklarında uzun ve yumuşak tüyler olan bir veya iki yıl yaşayan kuzey amerika bitkisi |
hoary plantain (plantago virginica) n.
|
|
115 |
Botanic |
iki senede bir meyve veren ağaçların az meyve verdiği yıl |
off year n.
|
|
116 |
Botanic |
yaşam döngüsü bir yıl içinde tamamlanan (bitki) |
monocyclic adj.
|
|
Social Sciences |
|
117 |
Social Sciences |
azteklerde insan kurban edilen bir yeni yıl festivali |
toxcatl n.
|
|
118 |
Social Sciences |
1954'ten beri her yıl melbourne'de düzenlenen bir festival |
moomba n.
|
|
119 |
Social Sciences |
her yıl haziran ayında lgbtq+ topluluğunu anmak için kutlanan bir ay süren kutlama |
pride month n.
|
|
Education |
|
120 |
Education |
eğitimine bir yıl ara vermiş öğrenci |
gap-year student n.
|
|
121 |
Education |
öğrenime bir yıl ara verme |
gapping n.
|
|
Literature |
|
122 |
Literature |
her yıl ingiltere uluslar topluluğu'na mensup ülkelerden veya irlanda'dan edebi bir kurgu esere verilen bir ödül |
man booker prize n.
|
|
123 |
Literature |
dublin'de her yıl james joyce'un anıldığı bir kutlama |
bloomsday n.
|
|
History |
|
124 |
History |
antik roma'da her yıl kötü ruhları kovmak için düzenlenen bir festival |
lemuralia n.
|
|
125 |
History |
otuz yıl savaşlarında yapılan bir muharebe |
lutzen n.
|
|
126 |
History |
otuz yıl savaşlarında bir muharebe |
rocroi n.
|
|
127 |
History |
yedi yıl savaşları içerisinde gerçekleşen bir savaş |
rossbach n.
|
|
128 |
History |
ingiltere'de kurulmuş, isa'nın beşinci monarşiyi kurarak bin yıl dünyayı yöneteceğine inanan fanatik bir tarikat |
fifth monarchy men n.
|
|
Archaeology |
|
129 |
Archaeology |
günümüzden 46 ila 50 milyon yıl önce soyu tükenmiş minik bir primat |
algeripithecus minutus n.
|
|
130 |
Archaeology |
gobi çölü'nde bulunmuş ve 75 milyon yıl öncesinde tarihlenmiş uzun arka bacaklı bir fosil |
mononychus olecranus n.
|
|
Religious |
|
131 |
Religious |
her yıl düzenlenen bir hindu festivali |
navaratri n.
|
|
132 |
Religious |
milattan sonraki belirli bir yıl |
year of grace n.
|
|
133 |
Religious |
her yıl japon budistler tarafından kutlanan bir festival |
bon n.
|
|
134 |
Religious |
her yıl japon budistler tarafından kutlanan bir festival |
feast of lanterns n.
|
|
135 |
Religious |
her yıl japon budistler tarafından kutlanan bir festival |
festival of lanterns n.
|
|
136 |
Religious |
(iskoçya'da) bir yıl dönümü günü |
november 11 n.
|
|
137 |
Religious |
(iskoçya'da) bir yıl dönümü günü |
st martin n.
|
|
Geology |
|
138 |
Geology |
(600-400 milyon yıl önce var olduğu düşünülen) antik bir okyanus |
iapetus n.
|
|
139 |
Geology |
günümüzden 40 ile 25 milyon yıl öncesini kapsayan bir jeolojik devre |
oligocene epoch n.
|
|
Military |
|
140 |
Military |
münferit birinci derecede hazır ihtiyat için askerlerin her yıl tabii olduğu bir günlük etkin görev |
annual screening n.
|
|
Hunting |
|
141 |
Hunting |
britanya ve abd'de bir avcı derneği tarafından her yıl düzenlenen bir organizasyon |
hunt ball n.
|
|
Sport |
|
142 |
Sport |
sadece genç kısrakların yarıştığı her yıl düzenlenen bir at yarışı |
thousand guineas n.
|
|
143 |
Sport |
sadece genç kısrakların yarıştığı her yıl düzenlenen bir at yarışı |
the thousand guineas n.
|
|
144 |
Sport |
sadece genç kısrakların yarıştığı her yıl düzenlenen bir at yarışı |
1000 guineas n.
|
|
145 |
Sport |
sadece genç kısrakların yarıştığı her yıl düzenlenen bir at yarışı |
the one thousand guineas n.
|
|
146 |
Sport |
güney afrika'nın cape town kentinde her yıl düzenlenen bir maraton |
two oceans n.
|
|
147 |
Sport |
newmarket'ta her yıl koşulan bir at yarışı |
two thousand guineas n.
|
|
148 |
Sport |
newmarket'ta her yıl koşulan bir at yarışı |
2000 guineas n.
|
|
149 |
Sport |
her yıl kentucky'de düzenlenen bir at yarışı |
kentucky derby n.
|
|
150 |
Sport |
new york'ta her yıl gerçekleştirilen bir at yarışı |
belmont stakes n.
|
|
151 |
Sport |
her yıl epsom downs'ta düzenlenen bir at yarışı |
derby n.
|
|
152 |
Sport |
her yıl epsom downs'ta düzenlenen bir at yarışı |
the derby n.
|
|
153 |
Sport |
(at yarışı) ingiltere'de her yıl düzenlenen bir engelli koşu |
grand national n.
|
|
154 |
Sport |
her yıl güney afrika'da düzenlenen bir maraton |
the comrades marathon [south african] n.
|
|
155 |
Sport |
her yıl güney afrika'da düzenlenen bir maraton |
the comrades n.
|
|
156 |
Sport |
1. george'un tahta çıkışını anmak amacıyla her yıl thames nehri'nde düzenlenen bir kürek yarışı |
doggett's coat and badge race n.
|
|
157 |
Sport |
her yıl düzenlenen bir hokey şampiyonası |
stanley cup n.
|
|
Basketball |
|
158 |
Basketball |
bir takımda en az üç yıl oynayan oyuncunun o takımla tekrar anlaşmak için kazandığı ekstra kontrat ve ücret avantajları |
larry bird rights n.
|
|
Latin |
|
159 |
Latin |
felaketlerle dolu bir yıl |
annus horribilis n.
|
|
160 |
Latin |
çok kötü bir yıl |
annus horribilis n.
|
|
161 |
Latin |
hiç kimse bir yıl daha fazla yaşayacağını düşünmeyecek kadar yaşlı değildir |
nemo enim est tam senex qui se annum non putet posse vivere expr.
|
|
Modern Slang |
|
162 |
Modern Slang |
her yıl kanada'da düzenlenen bir anime toplantısı/etkinliği |
ai-kon n.
|
|
Paleontology |
|
163 |
Paleontology |
kanada'nın alberta bölgesinde 55 milyon yıl önce yaşamış bir protomemeli |
chronoperates paradoxus n.
|
|
164 |
Paleontology |
80 milyon yıl önce moğolistan dolaylarında yaşamış bir seratopsiyen dinozor cinsi |
genus protoceratops n.
|
|
165 |
Paleontology |
80 milyon yıl önce moğolistan dolaylarında yaşamış bir seratopsiyen dinozor cinsi |
protoceratops n.
|
|